RESİMLİ ve ALIŞTIRMALI İnteraktif İNGİLİZCE KELİME KURSU

Merhaba,

Ben Orhan Doğan (Bekir Orhan Doğan).

7000’den fazla sözcüğü, örnek tümceler içindeki kullanımlarıyla, resimler ve binlerce 'çoktan seçmeli' test sorusu eşliğinde öğreten, KOLAYDAN ZORA DOĞRU ilerleyerek A1'den C2'ye tüm seviyeleri içeren RESİMLİ VE ALIŞTIRMALI İNTERAKTİF İNGİLİZCE KELİME KURSUmuza hoş geldiniz!

Dil öğrenme sürecinde kelime bilgisi çok önemli bir yer tutar. Özellikle sürecin erken aşamalarında, yeterli zenginlikte bir sözcük dağarcığı, dilbilgisinden daha önemlidir. DİLBİLGİSİ OLMADAN ÇOK AZ İLETİŞİM KURABİLİRSİNİZ, AMA SÖZCÜK DAĞARCIĞI OLMADAN HİÇ İLETİŞİM KURAMAZSINIZ.

Kelime bilgisi dilin temelidir. Düşüncelerimizi ve fikirlerimizi aktarmak, bilgi paylaşmak, konuşmaları ya da yazıları anlamak ve kişisel ilişkileri geliştirmek için kullanabileceğimiz ham yapı taşlarıdır. Yeni konuşmaya başlayan bir çocuğu izleyin! Dilbilgisi hakkında sıfıra yakın bir bilgisi var. Fakat bildiği sözcükleri art arda uygun biçimde sıraladığı zaman, düşüncelerini, isteklerini büyük ölçüde aktarabildiğini ve bildiği sözcüklerle sınırlı kalmak koşuluyla, kendisine söylenenlerin neredeyse tümünü anladığını gözlemleyeceksiniz.

Öğrenmek istediğiniz dilde daha zengin bir sözcük dağarcığına sahip olmanız, o dile ilişkin beş becerinizin daha gelişmesine yardımcı olur: OKUMA, YAZMA, DİNLEME, ANLAMA ve KONUŞMA. Başka bir deyişle, kelime bilgisi edinmek kendi başına bir amaç değildir. Zengin bir kelime bilgisine sahip olmanız, OKUMA, YAZMA, DİNLEME, ANLAMA ve KONUŞMA becerileri edinmenizi de kolaylaştırır. Daha önce hiç görmediğiniz ya da dinlemediğiniz sözcükleri okuyarak ya da dinleyerek anlamanız; yazmanız; bu sözcükleri kullanarak anlamlı tümceler oluşturmanız ve konuşmanız olanaksızdır. Ayrıca, zengin bir sözcük dağarcığınızın olması, yeni sözcükler öğrenmenizi kolaylaştırır; bu da dağarcığınızın giderek daha zenginleşmesini sağlar.

Şimdi şu soruları sorduğunuzu duyar gibiyim:

Peki, yabancı dil öğrenme sürecinin en önemli aşaması olan zengin kelime bilgisi (sözcük dağarcığı) edinmeyi nasıl başaracağız? Hangi yöntemleri kullanarak bu önemli aşamanın üstesinden geleceğiz?

Birçok insan yeni sözcükler öğrenmenin çok zor olduğunu düşünür ve yalnızca bu yüzden yeni bir dil öğrenmeye çekinir. Oysa bilimsel ve doğru yöntemlerin uygulandığı çalışmalar, yaşınız ne olursa olsun, yeni sözcükler öğrenme sürecinin aslında çok kolay olduğunu ortaya koymaktadır.

• Öğrenim yöntemlerine geçmeden önce, şunu vurgulamakta yarar var:

Öncelikle, yabancı dili hangi amaçla öğrenmek istediğinizi belirleyin. Dil öğrenme amacınızı belirlediğinizde, bu amaçla doğrudan bağlantılı sözcüklere odaklanmanız çalışmanızı kolaylaştıracaktır. Örneğin, iş ilişkileri için İngilizce öğrenmek istiyorsanız, seyahat için gerekebilecek sözcükler yerine, iş yaşamı için gerekebilecek sözcükler üzerine yoğunlaşabilirsiniz.

Kelime öğrenme süreci ve başarı oranı, kişiden kişiye değişse de, denenmiş ve doğruluğu kanıtlanmış yöntemlerle, daha kalıcı sonuçlar elde edersiniz.

• Şimdi, bilimsel araştırmalarla da desteklenmiş olan bu yöntemlere göz atalım:

  
  

  1. Çalışmaya başlarken net ve mutlaka erişilebilir hedefleriniz olsun. Kendinize, belirli bir sürede belirli sayıda sözcük öğrenmek gibi bir hedef koyabilirsiniz.
  Hedefinizi gerçekleştirmeye küçükten başlayın. Yapılan bilimsel araştırmalar, ‘birisine bir telefon numarası sormak’ ya da ‘bir taksi çağırmak’ gibi en temel günlük gereksinimlerinizi karşılayabilecek derecede İngilizce konuşmayı başarmanız için yaklaşık 120 sözcüğün yeterli olduğunu gösteriyor. Belirleyeceğiniz bir süre içinde 120 sözcük öğrenmek ise, rahat erişebileceğiniz bir hedeftir.

  
  

  2. Yabancı dil sözcüklerini öğrenirken rastgele bir kelime grubunu ezberlemeye çalışmak yerine; gruplandırılmış, ortak kullanım alanları olan, aynı bağlamdaki sözcükleri öğrenmeye çalışın. Örneğin, kursumuzdaki ‘Yolculuk ve Taşıt araçları’ grubunun içinde yer alan Airport (Havaalanı), Arrival (Varış), Bus (Otobüs) ve Ferry (Feribot) sözcüklerini aynı çalışma içinde çok daha kolay öğrenirsiniz.

  
  

  3. Öğrenmeye çalıştığınız yeni sözcükleri kalıcı biçimde akılda tutabilmenizin en iyi yöntemlerinden biri de görsel çalışmalar yapmanızdır. Herhangi bir sözcüğü, anlamını çağrıştıracak bir resimle birlikte çalışın. Eğer sözcük bir resimle birlikte verilmiyorsa, o sözcüğü çağrıştıracak bir resim çizmeye çalışmanız, mükemmel sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır.

  
  

  4. Sözcükleri çalışırken, yüksek sesle tekrarlamanız, akılda kalmalarına büyük katkı sağlayacaktır. Dinleyin ve tekrarlayın.

  
  

  5. Bol bol okuyun. Ne kadar çok okursanız, o kadar çok sözcük öğrenirsiniz. 2010 yılında yapılan bir bilimsel araştırmada, yabancı dil öğrenirken, okuma ile zengin sözcük dağarcığı arasında %64 oranında bir ‘doğrusal ilişki’ bulunduğu ortaya çıkmıştır.

  
  

  6. Öğrenmeye çalıştığınız sözcükleri elden geldiğince yazarak çalışın. Yazarak çalışmanın her zaman akılda kalıcılığı artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

  
  

  7. İngilizce sözcük bilginizi geliştirme çalışması yaparken, özellikle bu dilde çok sık kullanılan ve özel önemi olan PREPOSITIONS (ilgeçler / edatlar / öntakılar), PREPOSITIONAL VERBS (edatsal fiiller) ve PHRASAL VERBS (deyimsel fiiller) gibi sözcük gruplarını iyi ve sağlam kaynaklardan, yeterli biçimde öğrenmek için özel bir çaba harcayın.

  
  

  8. Birbirileriyle karıştırılması olasılığı yüksek olan ‘EŞSESLİ (HOMOPHONE)’ sözcüklere özellikle dikkat edin ve bunları sağlam kaynaklardan iyi çalışın. (‘Eşsesli / Homophone’ bir sözcük, söylenişi başka bir sözcük ile aynı ya da benzer, fakat anlamı farklı olan sözcüktür.)

  
  

  9. Kelime ögelerini öğrenin. Yeni bir sözcüğün anlamını bilmeseniz bile, o sözcüğün ögelerini ve kökünü anlamak büyük fark yaratacaktır. Örneğin, ÖNEKLER (PREFIXES), SONEKLER (SUFFIXES) ve BİRLEŞTİRME ÖGELERİ (COMBINING FORMS) hakkında yeterli bilginiz varsa, bu ekleri ya da ögeleri içeren sözcüklerin anlamlarına ilişkin iyi bir tahminde bulunabilirsiniz.

  
  

  10. Öğrenmeye çalıştığınız sözcüklerin en az bir örnek tümce içinde kullanılmış olmasına dikkat edin. Eğer size o sözcüğün yer aldığı bir tümce verilmiyorsa – yanlış bir dilbilgisi yapısıyla olsa bile – o sözcüğü içeren bir tümce kurmaya çalışın.

  
  

  11. Bol ALIŞTIRMA yapın. Unutmayın ki, konu ne olursa olsun, çaba harcama ve öğrenme arasında her zaman doğrusal bir ilişki vardır. Uğraşmak, çaba göstermek ve akıl yürütmek her zaman öğrenmeyi ve akılda kalıcılığı pekiştirir.

  
  

  12. Kelime bilgisini artırmaya yönelik bir çalışma yaparken, öğrenmeye çalıştığınız sözcüklerle sürekli olarak karşılaşmanız gerekir. Aynı sözcüğün farklı tümcelerde, farklı konularda ve farklı alıştırmalarda karşınıza çıkması, o sözcüğü kalıcı olarak öğrenebilmeniz için çok büyük katkı sağlar.

Ve son olarak, yukarıdaki 12 yöntemi uygulamanın yanı sıra ‘online’ kaynaklardan da yararlanmayı unutmayın. Google’da ‘English Vocabulary FlashCards / English FlashCards’ ya da ‘English Vocabulary Games’ olarak yapacağınız aramalarla, uygun kaynaklara ulaşabilir, kelime kartları ile çalışma yaparak ve kelime oyunları oynayarak, sözcük dağarcığınızı geliştirebilirsiniz.

Bu kurs, yukarıda 12 madde halinde verdiğimiz KELİME BİLGİSİ GELİŞTİRME yöntemlerinin tümünden yararlanmanızı sağlayacak biçimde tasarlandı:

• Kursumuz, genel olarak, gruplandırılmış, ortak kullanım alanları olan, aynı bağlamdaki İngilizce sözcükleri öğrenebileceğiniz biçimde hazırlandı.

• A1 ve A2 seviyelerinde öğretilen sözcüklerin tümü, görsel çalışma yapmanıza olanak verecek biçimde, o sözcüklerin anlamlarını çağrıştıracak resimlerle birlikte sunuldu.

• Çalışma yaparken, dinlediğiniz sözcükleri ya da tümceleri, yüksek sesle tekrarlamanıza yetecek boşluklar bırakıldı.

• Birçok okuma ve dinleme parçası sunularak, daha çok sözcüğü daha kalıcı olarak öğrenmeniz için olanak sağlandı.

• Yazarak çalışmanızı sağlamak ve böylece akılda kalıcılık oranını artırmak amacıyla, çok sayıda ‘YAZMA gerektiren ALIŞTIRMA’ sunuldu.

• PREPOSITIONS (ilgeçler / edatlar / öntakılar), PREPOSITIONAL VERBS (edatsal fiiller) ve PHRASAL VERBS (deyimsel fiiller) konuları çok geniş kapsamlı ve ayrıntılı biçimde ele alındı.

• Birbirileriyle karıştırılması olasılığı yüksek olan EŞSESLİ (HOMOPHONE) sözcükler için de, çok sayıda alıştırma içeren özel ve kapsamlı bir bölüm sunuldu.

• Kursunuza, yeni bir sözcüğün anlamını bilmeseniz bile, yaklaşık olarak tahmin etmenize yardımcı olabilecek ÖNEKLER (PREFIXES), SONEKLER (SUFFIXES) ve BİRLEŞTİRME ÖGELERİ (COMBINING FORMS) hakkında geniş kapsamlı bilgi veren dersler eklendi.

• Öğretilecek sözcükler en az bir örnek tümce içinde kullanıldı ve seslendirildi. Bu örnekleri dinleyip tekrar edebilmeniz için ses kayıtlarında yeterli boşluklar bırakıldı.

• Sözcükleri tam olarak öğrenebilmeniz amacıyla, kursunuza ÇOK SAYIDA ALIŞTIRMA eklendi.

• Kursunuz boyunca, öğretmeye çalıştığımız sözcüklerle sürekli olarak karşılaşmanızı sağlamaya özel önem gösterildi. Herhangi bir sözcüğü kalıcı olarak öğrenmenizi sağlamak için, aynı sözcüğün, farklı tümcelerde, farklı konularda ve farklı alıştırmalarda karşınıza çıkacağı bir tasarım gerçekleştirildi.

Ve böylece, İngilizcede en çok kullanılan, ayrıca YDS, YÖKDİL, TOEFL vb. yabancı dil sınavlarında da karşınıza çıkabilecek binlerce sözcüğü, kolaydan zora doğru (başlangıçtan ileri düzeye) tam ve kalıcı olarak öğretebilecek çok geniş kapsamlı bir kurs ortaya çıktı.

Bu kurstan en üst düzeyde yarar sağlamak için, dersleri, hiç boşluk vermeden, size verilen sırayla çalışın ve tüm alıştırmaları yapın.

Kursu bitirdiğinizde, beklentinizi de aşan sayıda İngilizce sözcüğü tam olarak öğrendiğinizi ve bu sözcük öğrenme sürecinin, dilbilgisi (grammar), anlama (comprehension) ve konuşma (speaking) becerilerinize de çok büyük katkılar sağladığını göreceksiniz.

İyi çalışmalar,

Başarılar,

B. Orhan Doğan - BORA YAYINCILIK